Sezaryen estetik dikiş, dışarıdan görünmeyecek şekilde cildin altına atılan ve estetik açıdan daha kabul edilebilir bir görünüm sağlayan dikiş türüdür. Geçmişte sezaryen doğumlarda cilt, tel, zımba veya ip ile dikilirdi. Günümüzde ise çoğunlukla estetik dikiş yöntemleri tercih edilmektedir. Benim de iki çocuğum var ve ikisi de sezaryen doğumla dünyaya geldi. Ben de estetik dikişi tercih ettim ve sonuçtan memnun kaldım. Hiçbir sorunla karşılaşmadım. Sezaryen estetik dikişin sevdiğim bir yanı da yan etkilerinin minimum olması ve dikişten kötü, çirkin bir iz kalmamasıdır. Cildimde sadece kalemle çizik atılmış gibi iz kalması benim için pek de sorun olmadı.

Sezaryen ameliyatında uterus, fasya, cilt altı ve cilt gibi çeşitli dokulara katmanlar halinde dikişler konularak ameliyat tamamlanır. Cildin kapatılması için atılan dikişler hem kozmetik açıdan hem de yara yerinde enfeksiyon, açılma gibi istenmeyen durumları önlemek açısından önemlidir. Sezaryen ameliyatında genellikle karnın alt kısmında yatay olarak uygulanan "pfannenstiel insizyon" adı verilen kesi yapılır. Nadir durumlarda göbekten aşağıya uzanan kesi uygulanması gerekebilir, buna "göbek altı midline kesi" denir. Her iki durumda da aynı dikiş yöntemleri cilt kesisi için uygulanmaktadır. Hastanın memnuniyeti, rutin olarak uygulanan pfannenstiel kesinin daha iyi sonuçlar vermesi ve daha az ağrıya sebep olması ile sağlanır.

Sezaryen estetik dikiş, cildin altına dışarıdan görünmeyecek bir şekilde atılan dikiştir. Bu duruma subkutikuler sütur denilmektedir. Genellikle kendiliğinden eriyebilen (absorbable) dikiş materyalleri kullanılır. Dikişler tek tek değil, sürekli (continue) bir şekilde atılır. Halk arasında buna "estetik dikiş" denilmektedir. Sezaryen estetik dikiş denilmesinin nedeni dikişin dıştan gözükmemesi ve en önemlisi de az miktarda iz bırakıyor olmasıdır. Birçok araştırmaya göre zımba ile kapatmada yara yerinin açılması ve enfeksiyon riski daha fazla izlenmiştir. Ancak yara yeri görüntüsü, ağrı ve hasta memnuniyeti açısından belirgin bir fark izlenmemiştir. Diğer araştırmalara göre de zımba ile kapatmada yara yerinde açılma ve enfeksiyon riski iki kat daha fazla görülmüştür. Başka bir kaynağa göre, cilt altı subkutikuler dikiş yönteminin kozmetik açıdan daha güzel ve iyi sonuç verdiği saptanmıştır.

Cildin en üst epitel tabakasının oluşması 24-48 saat içinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle genelde ameliyattan 2-3 gün sonra hastanın banyo yapmasına izin verilmektedir. Cilt dokusunun güçlü ve sağlam bir şekilde yapışması ve tamamen kapanması yaklaşık 1 hafta sürede gerçekleşir.

Rutin olarak uygulanan cilt altı süturlar kendiliğinden eriyerek kaybolduğu için alınmazlar. Eğer hastaya erimeyen sütur ile dikiş atıldıysa, genellikle ameliyattan 6-7 gün sonra alınmaktadır. Bazı durumlarda dikiş alma zamanı değişiklik gösterebilir.

Sezaryen estetik dikiş, kozmetik ve tıbbi açıdan birçok avantaj sunan bir yöntemdir. Dışarıdan görünmeyen ve minimal iz bırakan bu dikişler, enfeksiyon ve yara açılma riskini azaltırken, hasta memnuniyetini artırır. Bu nedenle, modern sezaryen doğumlarında yaygın olarak tercih edilmektedir.