Sezaryen ameliyatı, bebeğin normal doğum yöntemi dışında cerrahi bir müdahale ile dünyaya getirilmesini sağlayan bir operasyondur. Bu ameliyat, genellikle annenin veya bebeğin sağlık durumunun doğal doğum yapmayı zorlaştırdığı durumlarda tercih edilir. Sezaryen ameliyatının başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi kadar, ameliyat öncesi ve sonrası dönemde yapılması gereken işlemler de büyük önem taşımaktadır.

Sezaryen ameliyatı olacak kişinin, ameliyat saatinden en az yarım saat veya bir saat önce hastanede bulunması gerekmektedir. Ameliyat sabah yapılacaksa, gece yarısından sonra hiçbir şey yenmemeli ve içilmemelidir. Eğer ameliyat daha geç bir saatte olacaksa, en az 6 saat öncesinden itibaren aç kalınmalıdır. Bu önlem, genel anestezi sırasında kas gevşetici verildiğinde, mide içeriğinin geri gelerek akciğerlere kaçma riskini azaltmak amacıyla alınır.

Hastaneye yatış işlemlerinin tamamlanmasının ardından, hasta hazırlık aşaması için odasına alınır. Hemşire, gerekli onay formlarını imzalattıktan sonra, hastaya ameliyat öncesinde bir önlük giydirir. Ameliyat saati geldiğinde, hasta sedye ile ameliyathaneye götürülür ve ameliyat öncesinde tuvalete giderek mesanesini boşaltması istenir.

Ameliyat salonuna getirilen hasta, ameliyat masasına alınır. Hastanın bir koluna serum, diğer koluna ise tansiyon aleti takılır. Ameliyat sırasında kalp atışlarının monitörde izlenebilmesi için göğüs kafesine küçük transducerler yerleştirilir. Ayrıca, kanındaki oksijen miktarını ölçmek amacıyla baş parmağına bir mandal takılır.

Ameliyat öncesi tüm hazırlıkların tamamlanmasının ardından sezaryen operasyonuna başlanır. Ameliyatta ilk olarak, hastanın kasık bölgesinde ortadaki kemiğin iki parmak üzerindeki cilt yaklaşık 10 cm genişliğinde kesilir. Ardından, cilt altı yağ dokusu ve rektus kası kılıfı kesilir. Rektus kası kılıfı, karın duvarının en güçlü tabakasıdır. Daha sonra, karın kasları ve karın zarı açılarak karın boşluğuna girilir. Rahmin üzerini örten ince zar tabakası kesildikten sonra rahim kasına ulaşılır ve bu tabakanın da açılması ile bebeği çevreleyen keseye ulaşılır. Bebeği çevreleyen bu kese patlatılarak önce bebeğin kafası, ardından gövdesi doğurtulur. Bebeğin doğumunun ardından, göbek kordonu bağlanıp kesilir ve ameliyat olan kişiye koruyucu antibiyotik yapılır. Plasenta çıkarıldıktan sonra, rahim temizliği yapılır ve kesilen tabakaların tek tek dikilmesi ile kapatma işlemine başlanır. En önemli aşama, karın içi fıtıklaşmayı engelleyen kas kılıfının dikilerek kapatılmasıdır. Bu tabaka dikildikten sonra, cilt estetik olarak kapatılır ve operasyon tamamlanmış olur.

Ameliyat esnasında kullanılan dikiş iplerinin daha sonra alınmasına gerek yoktur, çünkü bu ipler vücut tarafından kendiliğinden eritilmektedir. Dikiş malzemesi tercihi, doktorlar arasında farklılık gösterebilir. Bazı doktorlar, sığır ve koyun bağırsaklarından üretilen katgüt adlı organik bir materyali tercih ederken, diğerleri sentetik materyalleri daha güvenilir bulmaktadır. Hastanelerde sezaryen ameliyatlarında en fazla kullanılan iplik türü, vicryl isimli ipliktir. Katgüt, ucuz bir madde olup, karın bölgesinin faysa katgüt ile dikilmesi, fıtık olma olasılığını artırmaktadır. Vicryl ise daha pahalı bir madde olup, katgüt ile arasındaki en önemli belirleyici faktör budur.

Sezaryen ameliyatı, bebeğin dünyaya gelmesi için güvenli ve etkili bir yöntemdir. Ancak, hem ameliyat öncesi hem de sonrası dönemde dikkat edilmesi gereken pek çok önemli husus bulunmaktadır. Ameliyatın başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi, annenin ve bebeğin sağlığı açısından kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, sezaryen ameliyatı olacak kişilerin ve sağlık profesyonellerinin, gerekli tüm hazırlıkları titizlikle yapmaları gerekmektedir.